tosun paşa repliği ve benim nickim.
geçen gün ilkokul fotoğraflarlarımı karıştırırken bununla ilgili anım geldi ve nicki aldım. anı da şöyle;
ben hep çok uzun bir çocuktum. sınıfta en uzun erkek öğrenci vardır ya, onun kız versiyonuydum. hatta lisede bile.
bir gün andımızı okuyacağız daha önce kürsüde hiç okumamıştım. özelde sınıflarda yapılırdı bu, devlette bahçede yapılıyormuş.
müdür yardımcısı sordu kim okumak ister diye, herkes el kaldırıyor zıplayarak. ulan dedim ben de okuyayım şunu. el kaldırarak bir zıpladım boyumun 3 kat fazlası kadar.
müdür gülerek -bir de ironi yapmış- beni gösterip;
‘tutmayın küçük enişteyi, salıverin gelsin.’ dedi. öğretmenler gülüyor çünkü filmi biliyorlar aradaki ironiyi anlamışlar, ulan öğrenciler niye gülüyorlar amk? ben niye utanıyorum?
meğerse öğrenciler enişte tabirine gülüyormuş. ilk 1 ay enişte dendi bana. o müdürü bulsam alnını karışlarım.
- aa küçük enişteyi parçalamışlar
+ bana bak! ben kimseden dayak yemem tamam mı?
- belli canım yememişsin. sadece 5 dişin eksik, sağ gözün de biraz şişmiş
+ sen onun gözünü gördün mü?
- görmedim ne renk?